Anayasa Mahkemesi (“AYM”), 5 Kasım 2024 tarihli ve 2024/187 sayılı kararında, yabancılık unsuru taşıyan iş sözleşmelerinde taraflara hukuk seçimi yapma imkânı tanıyan Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkında Kanun’un (“Kanun”) 27. maddesinin birinci fıkrasını, Anayasa’nın 49. maddesine aykırı bularak iptal etmiştir. Anayasa’nın 49. maddesi, devletin çalışanların haklarını koruma yükümlülüğünü düzenlemekte olup AYM, iş sözleşmelerinde tarafların yaptığı hukuk seçiminin işçiyi daha az koruyucu bir hukuka tabi kılma riski taşıdığını ve işverenin pazarlık gücünü kullanarak işçinin daha az lehine olan bir hukukun uygulanmasını sağlayabileceğini değerlendirmiştir. İşçilerin korunması ilkesinin gözetilmesi ve devletin bu alandaki pozitif yükümlülüğünü yerine getirmesi gerektiği gerekçesiyle ilgili hükmün iptal edilmesine karar verilmiştir.

Karar kapsamında Kanun’un 27. maddesinin ikinci fıkrası da değerlendirilmiştir. İlgili madde hükmü, iş sözleşmelerinde hukuk seçimi yapılmaması halinde uygulanacak hukuku düzenleyerek, taraflar bir hukuk seçimi yapmadığında, iş sözleşmesinin mutat işyeri hukukuna tabi olacağını belirtmekte olup AYM bu hükmün işçilere koruma sağladığını belirterek hükmü iptal etmemiştir. AYM, işbu fıkrayı iptal etmeme gerekçesinde; söz konusu düzenlemenin işçilerin korunmasına yönelik ek bir güvence sağladığını, iş sözleşmesinde hukuk seçimi yapılmaması halinde, işçinin işini mutat olarak yaptığı işyeri hukukuna tabi olacağını vurgulamıştır. Dolayısıyla, bu düzenlemenin kanun koyucunun takdir yetkisinde kaldığını, devletin çalışanların korunmasına ilişkin pozitif yükümlülüklerle çelişmediği sonucuna ulaşmıştır.

Birinci fıkranın iptal edilmesine ilişkin karşı oy gerekçesinde ise; sözleşme özgürlüğü ilkesine vurgu yapılarak, işçinin mutat işyeri hukukunun asgari koruması saklı tutulmak kaydıyla tarafların hukuk seçimi yapabilmesinin işçiye koruma sağladığı ve bu nedenle Anayasa’ya aykırı olmadığı belirtilmiştir. Ayrıca, işçi lehine hukuk seçimi yapılmasının ve üçüncü bir ülkenin işçiye daha fazla koruma sağlayan hukukunun uygulanması imkânının iptal kararıyla ortadan kaldırıldığı, bunun işçilerin haklarını korumak yerine sınırlandırdığı ifade edilmiştir.

Söz konusu iptal kararının, uluslararası ölçekte faaliyet gösteren ve yurtdışında işçi çalıştıran işverenler nezdinde büyük etkileri olabilecek olmasının yanı sıra, Türk Mahkemeleri nezdinde de konu hakkında farklı emsal kararların oluşmasına sebebiyet verecek önemli bir gelişme olduğu değerlendirilmektedir.

İptal kararı, 10 Eylül 2025 tarihi itibariyle yürürlüğe girecektir.

Paylaş


Yasal Bilgilendirme

Bu içerik sadece bilgilendirme amaçlı olup hukuki görüş içermemektedir. İçerikteki konulara ilişkin bir sorunuz olması halinde lütfen bizi arayınız. Tüm hakları saklıdır.