27 Haziran 2025 tarihinde Birleşik Krallık Dışişleri, Milletler Topluluğu ve Kalkınma Ofisi (“FCDO”) tarafından, Birleşik Krallık Dışı İşletmeler İçin Yaptırımlar Rehberi (“Yaptırımlar Rehberi”) yayımlandı.[1] Yaptırımlar Rehberi, Birleşik Krallığı oluşturan, dört ülke olan İngiltere, İskoçya, Galler ve Kuzey İrlanda ile yapılan işlemler bakımından önemlidir. Birleşik Krallık’ın Rusya’ya yönelik yaptırım rejimini ihlal etmelerini önlemek amacıyla yol gösterici niteliğindeki bu rehber, ilgili tarafların mevcut yaptırım mevzuatını daha iyi anlamalarını ve uyum sağlamalarını kolaylaştırmak için genel bilgiler ve pratik uyum adımları sunmaktadır. Ancak bu doküman, hukuki tavsiye niteliği taşımamakta olup, karmaşık veya belirsiz durumlarda mutlaka bağımsız hukuki danışmanlık alınması gerektiği açıkça belirtilmektedir.

1. İngiltere, İskoçya, Galler ve Kuzey İrlanda (Birleşik Krallık) Tarafından Uygulanan Rusya ile İlgili Yaptırımlara Genel Bir Bakış

Birleşik Krallık ülkeleri İngiltere, İskoçya, Galler ve Kuzey İrlanda, 2022 yılından bu yana Rusya’nın Ukrayna’ya yönelik saldırıları nedeniyle çok yönlü ve kapsamlı yaptırımlar uygulamaktadır. Bu yaptırımların temel amacı,

  • Rusya’nın askeri faaliyetlerini durdurmaya teşvik etmek,
  • Ukrayna’nın egemenliği ve toprak bütünlüğüne yönelik ihlalleri sona erdirmek ve
  • işgalin sebep olduğu zararların tazmini konusunda baskı oluşturmaktır.

Bu amaçla, Birleşik Krallık, Rusya’yı ilgilendiren ticari ve ekonomik faaliyetlerle bağlantılı 2000’den fazla kişi ve kuruluşu yaptırım listesine (“Yaptırım Listesi”) eklemiş ve bunlara geniş kapsamlı kısıtlamalar getirmiştir.

Yaptırımlar, 2019 tarihli Rusya (Yaptırımlar) (AB’den Ayrılma) Yönetmeliği[2] ve ilgili diğer yasal düzenlemeler ile şekillendirilmiştir. Bu mevzuat, özellikle iki ana unsur üzerinde durmaktadır: mal varlığı dondurma yaptırımları ve yüksek öncelikli malların ticaretine ilişkin kısıtlamalar. Mal varlığı dondurma yaptırımları, Ukrayna işgaline destek veren kişi ve kurumların fonlarına erişimi engellerken, ticari yaptırımlar Rusya’nın doğrudan askeri faaliyetlerine katkı sağlayan kritik ürün ve teknolojilerin ticaretini yasaklamaktadır.

Ticari yaptırımlar açısından Birleşik Krallık, Rusya’ya yönelik mal ve hizmet ihracatını geniş ölçüde sınırlandırmıştır. Özellikle askeri, savunma, güvenlik ve çift kullanımlı ürünler, enerji sektörü ürünleri, lüks mallar ve kritik sanayi ürünleri yaptırım kapsamındadır. Ayrıca, Rusya’ya yönelik profesyonel hizmetler (hukuki, muhasebe, danışmanlık), finansal hizmetler ve deniz taşımacılığı gibi alanlarda da ciddi kısıtlamalar bulunmaktadır.

 

Senaryo: Türkiye’deki Bir Şirketin Rusya İlgili Havacılık Sigortası Hizmeti Riski

Türkiye’de yerleşik ABC Sigorta A.Ş., Birleşik Krallık merkezli bir reasürans şirketinden havacılık sigortası teminatı almakta ve bu teminatı, müşterisi olan DEF Lojistik Ltd.’nin filosunda bulunan bir kargo uçağı için kullanmaktadır.

DEF Lojistik Ltd., uçağını Orta Asya ülkelerine taşımacılıkta kullanmakta, ancak uçuş güzergahı Rusya hava sahasından geçmekte ve zaman zaman Rusya’daki havalimanlarında ikmal yapmakta ve bakım hizmeti almaktadır.

Durum Tespiti:

Birleşik Krallık Russia (Sanctions) (EU Exit) Regulations 2019 uyarınca:

  • Birleşik Krallık’tan sağlanan havacılık sigortası veya reasürans hizmetlerinin doğrudan veya dolaylı olarak Rusya ile bağlantılı kişilere veya Rusya’da kullanılmak üzere sağlanması yasaktır.
  • İhlal halinde ABC Sigorta sorumlu tutulabilir, ancak “şirketin ilgili kişinin Rusya ile bağlantılı olduğunu bilmediği veya Rusya ile bağlantılı olduğundan şüphelenmek için makul bir sebebi olmadığı” savunma olarak ileri sürülebilir.

Uyum Açısından Risk:

  • DEF Lojistik’in faaliyetlerinin Rusya’da kullanım kapsamına girip girmediği belirsizdir.
  • ABC Sigorta, İngiltere’den aldığı reasürans teminatının Birleşik Krallık yaptırımları kapsamında görülebilecek bir kullanıma hizmet edip etmediğini değerlendirmemiştir.

Atılması Gereken Adımlar:

  • DEF Lojistik’in uçuş rotaları, bakım ve ikmal faaliyetlerinin kapsamlı bir uyum incelemesine tabi tutulması.
  • Rusya’da kullanımın kapsamına girip girmediğinin Birleşik Krallık yaptırımları perspektifinden değerlendirilmesi.
  • Gerekiyorsa Birleşik Krallık’tan lisans başvurusu yapılması veya teminat yapısının yeniden düzenlenmesi.

Tüm uyum incelemesinin, değerlendirme adımlarının ve kararlarının denetim ve hukuki savunmalarda yararlanılmak üzere yazılı olarak belgelenmesi.

 

Bunların yanında, yaptırımların uygulanmasında belirli insani yardım faaliyetleri ve diğer özel durumlar için istisnalar getirilmiştir. Ancak bu istisnaların kapsamı oldukça dar niteliktedir. Birleşik Krallık hükümeti, bazı durumlarda belirli ticari faaliyetlere istisna getiren genel ve özel lisanslar vermektedir. Ancak bu lisanslar sınırlı kapsamda olup, otomatik olarak geçerli değildir. Lisans alınması gereken durumlarda ise hukuki değerlendirme ve başvuru gerekmektedir.

2. Birleşik Krallık Dışı İşletmeler Bu Yaptırımlardan Nasıl Etkilenebilir?

Yaptırımlar esasen Birleşik Krallık hukukuna dayalı olup esasen Birleşik Krallık’ta yerleşik kişi ve kuruluşlar için bağlayıcıdır. Ancak, belirli durumlarda Birleşik Krallık dışında yerleşik kişilere ve işlemlere de genişleyebilmektedir. Yaptırımlara uyma yükümlülüğü aşağıdaki kişi ve kuruluşları kapsamaktadır:

  • Birleşik Krallık Vatandaşları: Nerede ikamet ettiklerinden veya faaliyet gösterdiklerinden bağımsız olarak yaptırımlara uymakla yükümlüdürler. Üçüncü ülkelerde faaliyet gösteren şirketlerin Birleşik Krallık vatandaşı olan personel ve yöneticileri de bu kapsamda değerlendirilir.
  • Birleşik Krallık’ta yerleşik tüzel kişiler ve bunların denizaşırı şubeleri: Bu kuruluşlar yaptırım rejimine tabidir. Birleşik Krallık dışındaki iştirakler ise yalnızca aşağıdaki maddelerde sayılan hallerde bu kapsamda sorumluluk taşır.
  • Faaliyetlerinin herhangi bir kısmını Birleşik Krallık’ta yürüten kişiler: Örneğin, İngiltere, İskoçya, Galler ve Kuzey İrlanda ülkelerinden birinde tedarikçilerle görüşme yapmak, sözleşme müzakeresi yürütmek veya sözleşme imzalamak için bu yerlere seyahat eden kişiler yaptırımlara uymakla yükümlüdür.
  • Birleşik Krallık’tan hizmet satın alan kişiler: İngiltere, İskoçya, Galler veya Kuzey İrlanda’dan sigorta, bankacılık veya hukuki hizmet gibi hizmetleri alıp bu hizmetleri yurt dışında kullananlar da yaptırım kapsamına girmektedir.

Buna göre yaptırım listesine alınan kişi veya kuruluşlarla bağlantılı olduğu tespit edilen Türkiye’deki işletmeler de finansal ve ticari kısıtlamalarla karşılaşabilir.

Yaptırım listesine alınan bir  şirket, Birleşik Krallık piyasalarına erişimini kaybederken, Birleşik Krallık’taki şirketler ve finansal kuruluşlar, bu işletmelerle iş yapmayı durdurmak zorunda kalmaktadır. Bu durum, mal ve hizmet tedarikinin engellenmesi, ekipmana servis ve yedek parça sağlanmaması, sigorta, bankacılık ve diğer finansal hizmetlerin sunulmaması gibi geniş çaplı sonuçlar doğurabilir.

Ayrıca, Birleşik Krallık yaptırımlarına uyum sağladığını gösteremeyen işletmeler, riskten kaçınma politikaları nedeniyle yalnızca Birleşik Krallık değil, uluslararası düzeyde de iş ortaklarını ve finansal ilişkilerini kaybetme riskiyle karşı karşıya kalır. Birleşik Krallık’taki şirketler, sağladıkları mal ve hizmetlerin Rusya’ya veya yaptırım kapsamındaki kişilere yönlendirilmediğinden emin olmak isterken, uyum süreçlerini kanıtlayamayan işletmelerle çalışmaktan kaçınabilirler. Bu nedenle, üçüncü ülkelerdeki işletmelerin Birleşik Krallık yaptırımlarının kapsamını anlaması, iş ortaklarının yaptırım listelerinde olup olmadığını kontrol etmesi ve risk bazlı uyum tedbirlerini etkin bir şekilde uygulaması, ticari faaliyetlerin ve uluslararası finansal ilişkilere erişimin sürdürülebilirliği açısından kritik önem taşımaktadır.

3. Yaptırım Risklerini Yönetmek İçin Uyum Programı Adımları

Yaptırımlar Rehberi, yaptırım risklerini azaltmak isteyen işletmelere yönelik kapsamlı bir uyum önerileri içermektedir.     Yaptırım risklerinin önlenmesi ve ticari sürdürülebilirliğin sağlanması amacıyla şirketlerin faaliyetlerine uygun, yaşayan ve etkin işleyen bir yaptırım uyum programı oluşturmaları kritik önemdedir.

  • Risk Değerlendirmesi: Her şirket, kendi sektörünü, faaliyet alanını, ürün ve hizmetlerini dikkate alarak yaptırımlardan kaynaklanabilecek riskleri belirlemekle yükümlüdür. İş ortaklarının ve tedarik zincirinin yapısı, nihai alıcılar ve malların nihai kullanım yerleri incelenerek hangi süreçlerin yaptırım riski barındırabileceği tespit edilmelidir. Bu değerlendirme, yalnızca ilk kurulum aşamasında değil, iş modelinde veya faaliyet alanlarında değişiklik olduğunda güncellenerek canlı tutulmalıdır. Şirketler öncelikle, iç hukuk düzenlemelerine yönelik ihlallere ilişkin bir değerlendirme yapmalıdır. Bu değerlendirmede işletmenin faaliyet gösterdiği sektör, ürün grupları, müşteri profili ve coğrafi pazarlar gözetilmelidir. Bununla birlikte, ilgili yasal düzenlemeleri doğrudan ihlal etmese de gelecekte ticari imkânlar açısından olumsuz neticeler doğurabilecek işlemler hakkında da bir risk değerlendirmesi yapılmalıdır. Bu değerlendirme; iş ortaklarının ve müşterilerinin Yaptırım Listesi’nde olup olmadığını, tedarik zincirindeki diğer aktörlerin davranışlarını ve mal tedariğindeki finansal süreçlerin detaylı biçimde analiz edilmesini, içermelidir. Rehber, mevcut veya muhtemel bir ortağın veya müşterilerin Yaptırım Listesi’nde olup olmadığının nasıl kontrol edilebileceğine dair yönlendirmeleri de içermektedir.
  • Yaptırım Uyum Politikası Oluşturulması : Yönetim taahhüdüyle desteklenen yazılı bir yaptırım uyum politikası oluşturulması, şirketin yaptırımlara karşı duruşunu ve süreçlerini netleştirmek için gereklidir. Bu politika; çalışanlara yönelik düzenli eğitim programlarını, uyumdan sorumlu kişilerin görev ve sorumluluklarının belirlenmesini ve iş süreçlerinde yaptırım risklerini azaltmaya yönelik kontrol mekanizmalarının uygulanmasını içermelidir. Politika, düzenli gözden geçirmelerle güncel tutulmalı ve uygulamada etkili olacak şekilde iç süreçlere entegre edilmelidir.
  • İş Ortağı ve Müşteri Tarama Süreçleri: Mevcut ve potansiyel iş ortaklarının, tedarikçilerin ve müşterilerin adlarının, sahiplik yapılarının ve nihai faydalanıcılarının düzenli olarak Birleşik Krallık Yaptırımlar Listesi üzerinden kontrol edilmesi, uyum programlarının vazgeçilmez bir parçasıdır. Bu kontroller, manuel yöntemlerle veya otomatik tarama sistemleri aracılığıyla gerçekleştirilebilir. Belirsizlik durumunda hukuki danışmanlık alınarak detaylı incelemeler yapılması, yaptırım riskini en aza indirmede önemli bir adımdır.
  • Rusya Bağlantılarının İncelenmesi: Ortak ve müşterilerin Rusya ile bağlantıları olup olmadığının incelenmesi gerekir. İş yapılan kişi veya kuruluşların ticari faaliyet geçmişleri ve tedarik zincirindeki rolü değerlendirilerek, dolaylı bir yaptırım ihlali riskinin bulunup bulunmadığı netleştirilmelidir. Her ne kadar bir ortağın veya müşterinin Rusya ile bağlantılı olması her zaman onlarla iş yapılmaması gerektiği anlamına gelmese de bu kişilerle veya kuruluşlarla çalışmadan önce geçmişleri, iş uygulamaları ve özellikle tedarik edilen malların son kullanımı, son kullanıcı ve nihai varış ülkesi hakkında açık ve net bilgi edinilmesi gerekir.
  • Sözleşmesel ve Operasyonel Güvence Mekanizmaları: Yaptırımlara uyum programının etkinliği, uygulamaya yönelik somut adımların atılmasına bağlıdır. Bu kapsamda tedarik ve satış sözleşmelerine yaptırımlara uyum taahhüdünü içeren hükümler eklenmeli, son kullanıcı beyanları alınmalı ve işlemlerin belgelenmesi sağlanmalıdır. Böylece şirket, ürünlerin veya hizmetlerin yaptırım kapsamındaki ülke veya kişilere yönlendirilmemesi yükümlülüğünü somut biçimde yerine getirebilir.

Birleşik Krallık yaptırımları sık sık güncellenmekte olduğundan güncel gelişmeleri takip etmek, gerektiğinde şirket politikalarını uyarlamak ve iç denetim mekanizmaları kurmak da etkin bir uyum programı oluşturmak ve bunu sürdürmek adına olmazsa olmaz adımlardır.

Son olarak, uyum programı oluşturmak, canlı tutmak ve uygulamak için harcanan her türlü emeğin belgelendirilmesinin de hem programın yönetimi ve geliştirilmesine katkı sunacağı hem de olası risklerin yönetimini kolaylaştıracağı unutulmamalıdır.

4. Yaptırımlar Rehberi Türkiye’deki Şirketler İçin Ne Anlama Geliyor?

Birleşik Krallık ile Türkiye arasındaki ticaret hacmi 2024 itibarıyla yıllık 27,8 milyar sterline ulaşarak tarihi zirvesine çıkmış, Türkiye’yi Birleşik Krallık’ın en büyük 16. ticaret ortağı konumuna taşımıştır. Hizmet sektörü başta olmak üzere çeşitli kulvarlarda gözlenen çift yönlü artış, iki ülke arasında büyüyen bir ekonomik etkileşime işaret etmektedir. [3] Bu güçlü ticari bağlar, Türkiye’deki şirketlerin Birleşik Krallık ile ticaret ve yatırım ilişkilerinde aktif rol üstlendiğini ve bu nedenle İngiltere’nin uyguladığı yaptırım politikalarından dolaylı olarak etkilenebileceğini göstermektedir.

Birleşik Krallık ile Türkiye arasındaki dış ticaret hacmi iki ülke arasındaki ticari bağların boyutunu ve önemini ve Birleşik Krallık yaptırımlarının -her durumda doğrudan hukuki yaptırımlar içermese bile- Türkiye’deki birçok şirket açısından dikkatle takip edilmesi gerektiğini ortaya koymaktadır. Bu nedenle, Yaptırımlar Rehberi Türkiye’deki şirketlerin uyum yükümlülükleri açısından yol gösterici niteliktedir. Türkiye’deki şirketlerin bu rehber kapsamında yapılan tavsiyelere önem vererek gerekli adımları atmaları şirketlerin ticari faaliyetlerinin devamlılığı ve uyum süreçleri açısından oldukça büyük önem taşımaktadır. Şirketlerin, özellikle karmaşık veya belirsiz durumlarda, bu tavsiyeleri uygularken bağımsız hukuki danışmanlık almaları gerekmektedir.

 

[1] https://www.gov.uk/guidance/uk-sanctions-guidance-for-non-uk-businesses

[2] https://www.legislation.gov.uk/uksi/2019/855/contents

[3] Bahsedilen istatistikler hakkında detaylı bilgi için bkz. 2025-06-19 Turkey – UK Trade and Investment Factsheet

Paylaş


Yasal Bilgilendirme

Bu içerik sadece bilgilendirme amaçlı olup hukuki görüş içermemektedir. İçerikteki konulara ilişkin bir sorunuz olması halinde lütfen bizi arayınız. Tüm hakları saklıdır.


İlginizi Çekebilir

Privacy Preference Center